BIR GUN HERKES 15 DAKIKALIGINA BURAYA MOTTO YAZACAK /JUNE 2010

"fenomensin lan sen!"

25 Şubat 2010 Perşembe

hart lakır

müthiş bir patlama sahnesiyle başlıyor film. benim bildiklerime benzemiyordu o "ince" patlama görüntüleri. devamında da benzer bir kaç sahne daha çekmiş hamfendi bigelow. (ama pardon yahu filmin hikayesine bu "müthiş bir patlama" sıfatı uymadı. utanır gibi oldum. yani ne biliyim insanların öldüğü hele de gerçek ve hala devam eden bir savaşın, ırak'taki savaşın (evet savaş) gösterildiği bir filme "müthiş" diye başlamasaydım, sadece bir 'film' diye düşünüp başlamasaydım, sadece böyle kendimi avutmaya çalışıp oradaki acılardan kaçmak ister gibi filmin inceliklerini övmeseydim daha iyi olurdu sanırım.)


açıkcası baştan sona bir kararsızlık içersinde izledim filmi. ne de olsa ırak'taki amerikalı askerlerin anlatıldığı bir hollywood filmi bu. yine o bildik taraftan mı gösterecek kamera diyip durdum. yine mi küfür kıyamet bitirecektim filmi, o bilindik argoları amerikalılara fırlatırken? yok ama öyle olmadı hele de sona doğru "ölmek istemeyen ırak'lı" ile ikna oldum.

ikna oldum derken filme de bayıldığım anlaşılmasın. güzel bir hikaye bulmuşsun ama keşke yanına bi'şey daha taksaydın be bigelowum, excameron'ım.. amerika'yı anlatmışsın, ırak'ı ucundan accık gösterip bize bırakmışsın. seni biliyoruz zaten hacı ne anlatıyon hala car car.. neyse fena değil film. hatta iyi bile diyebilirim. dedim.

yalnız bidelow ablamız oscar alırsa ilk kadın yönetmen olcakmış oscar alan. bana pek inandırıcı gelmedi ama araştırmak için de vakit kaybetmek istemiyorum. malesef bu blog size her şeyi sunmaz dostlarım :)) yok öyle armut piş aazıma düş. hadi google'layın, bana da haber edin

bu arada bu bigelow eskiden james cameron'ın eşiymiş. sonra sen james git bu bigelow'u en yakın arkadaşıyla aldat. bigelow bir gün çocuklarını piyano dersinden alıp eve geldiğinde bunları basmasın mı? hem de kendi yataklarında. demek ki neymiş? piyano hocasını eve çağıracaksın hacı. öyle yok piyano pahalı aman da bide hoca parası felan kaçmamak lazım.. yaa! en yakın arkadaşı dediysem de bigelow'un değil haa james'in en yakın arkadaşı sapın biriymiş işte.ya yaa! (bu paragrafın ilk cümlesi hariç gerisi atmasyondur, seviyorum lan dedikoduyu, napiyim seviyorum)

hadi öptm kib bye
okanitto

4 yorum:

Eliza Doolittle dedi ki...

Ehehehe ben de dedikodu seviyorum, o yuzden son paragrafta pek eglendim. Filmi daha goremedim, ilk firsatta.

dereotundannefretederim dedi ki...

bayılırım dedikoduya efsunluuum :))

altın olan her şey parlamaz dedi ki...

sonra bigelow, almış bavulunu ve çocukları doooru babasının evine... cameron arayınca telefona çıkmamış, çok arayınca numarasını deniştirmiş...çocukları okuldan alıp, başka eyalete taşınmış. çocuklara "babanız öldü yavrılarım ben sizin hem ananız hem babanız olcam bundan sonra, errkekk gibi oscar da alcam görceksiniz" demiş. alçak cameron durur mu? sen bunların izini bul, çocukları kaçır...bigelow kızmış köpürmüş gitmiş olayların başı olan o "en yakın arkadaş" var ya, kiralık katil tutup öldürtmüş onu...
ay durun bi yemeğin altına bakıp gelim devam edicem dedikoduya.

dereotundannefretederim dedi ki...

Ahahahah evet sonra cameron cocuklar icin dna testi istemis. Test coktan secmeliymis ve bigelow surekli olarak yuvarliklari ta$iriyomus.. E haliyle de testten cakmi$. Olaya sinirlenen bigelow, cameron'in uzerine feci sekilde yurumus. Cameron da ona "sen denizde hic batmazsin bige" demis. O da "ulan taytanik bile batti ben niye batmiyim" demis. Laf sokmus kendi capinda iste. Sonra cameron ortami yumusatmak icin yapacagi espriden vazgecmis adeta.. Simdilik bu kadar dedikodu yeter :p