BIR GUN HERKES 15 DAKIKALIGINA BURAYA MOTTO YAZACAK /JUNE 2010

"fenomensin lan sen!"

26 Aralık 2011 Pazartesi

Cihangir

2 metre ve üstü mesafeden pisuvara işeme şenliklerine hoşş geldiniz (alkış, kıyamet)

İlk kulvarda J, iki gunde tam 20 ltr su içip hiç işemeden katiliyor şenliğimize , onun yanindaki kulvarda ise Done, nerden baksaniz o da 18 ltr su içmiş ve 3 gündür tuvalete uğramamamış gorunuyor.

İşte erkeklerin gerçeği...

O degilde Mehmet Eroğlu hakli beyler! twitter dan takip ediyorsaniz bilirsiniz. kadinlarin yonetttigi bir ulke olsa daha guzel olmazmiydi diye dusunmeden edemiyor insan. Bence denenmesi gereken bir durum cokca faydasi olacagi kesin (ama bunun yaninda dezavantajlari da olmaz degil, bunlari da sonra irdeleriz)Kadınlara verilen yanlizca "Annelik" gorevi cok acimasizca ve yetersiz...


Uzun süredir kitap oku(ya)muyorum, bahane cok ama bi okumak geldi mi de gitmek bilmiyor, ne yalan soyleyeyim hic de gitsin istemiyorum...

Seni çektim içime hava diye sen diye diye (Halil Sezai'yi İncir Reçeli'nde beğenmeyenler var aranizda biliyorum, olsun zaten aşklar hep böyle! Bence bu adamin albumunu alin dinleyin, benimle yaşıt olduguna  inanamiyorum mesela ben hala. Sanki ben lise doneminde bir genc o ise 40 larinda bir delikanli oyle bi ulaşılmaz geliyor bana su anda. Bi yandan da seviniyorum ayni jenerasyondan olmamiz bana gurur veriyor, Ulan diyorum biz adam olamadik ama bizim jenerasyondan bu baskici rejime inat adam gibi adm cikabiliyor diye avutuyorum kendimi.ulan bu parantez hic mi kapanmaz!!!)


Bazen , Cihangir de cati kati Boğazı goren ufak bi evim olsa, camina hohladigimda kalp isareti yapacak kadar soguk, disarida yurumek istedigimde yuzumu acitmayacak kadar soguk bir hava olsa diyorum.

O bogazi goren  camin karsisinda iki tane koltugum olsa, bacaklarimi karnima dogru cekerek butun gun kitap okusam diyorum.

Evet biraz da kahve kokusu fena olmaz, ama dostlar su kahve isini ben maalesef sade yapamiyorum az da olsa şeker olsa icinde diyorum

sonra kapı calsa elinde bir 35 likle muhabbeti guzel bi arkadaş gelse, iki portakal soyup öğle rakısı içip okuduğumuz hakkinda laflasak diyorum.

Sonra kaban ve eldivenlerimizi giyip Beyoğlu'na gitsek diyorum, belki de cemibizdeki son para olsa da bozukluklari sokak calgicilarina atsak diyorum...


ben hep diyorum ama yurek dinlemiyor




PS: WW.Ozluyomlasenicokayrikalinca.cokacik.net


9 Aralık 2011 Cuma

Potbori (bu ne yaa?)

Zaman düşer ellerimden yere
oradan tahta boşa
Saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya
Resimler sarı ğüneşsizlikten, duygular değişir

Dostlar dağılır dört bir yana, kendi yollarına
Ve sen ben değirmelere karşı bile bile birer yitik savaşçı
Akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle

ne bileyim başka birçok şarkının sözleriyle giriş yapabilirdim ama buna kısmetmiş (şebo rocks!).

ne demişler "olduğu kadar, olmadığı kader" (alıntı canım Eliza'dan)

Bu blogu paylaştığım bi hayırsız kardeşim var (kendisyle henüz görüşmüşlüğümüz yok ama konserlerde arayıp çalan şarkılari dinletecek kadar severiz birbirimizi). Gerçi ben de onun kadar hayırsızım bakıldığında, neyse umarım devam edebilirim yazılara. (microblogging rulez!!!) ünlem koymayı özlemişim len. Twit me to the moon!

Onu diyorum bu zımbırtılar blog aleminin itibarini sarsti gibi geliyor bana. Ben şahsen eskiden şu arkadaşım ne yazmış bu arkadaşım ne yorum yapmış diye sabah ofise geldiğimde ilk işim blogları dolaşmak oluyordu ama şimdi aylardır ilk defa blog okuyor ve yazıyorum.

Günaydın sevgilim
Ne güzel bir gün değil mi
Kahvaltıdan önce biraz daha sevişelim mi ?

Hah işte biz öyle yaptık, sonuç pozitif, yakında bir oğlumuz olacak adını da değişiklik olmazsa DENİZ koyacağız.

Yakında görüşmek dileğiyle (2012 güzel bir yıl olacak, bir de oğlumun benim yaşgünümde doğma olasılığını düşünüyorum, bu dünya ya 17 Mart doğumlu üç yakışıklı adam fazla)

Acemi baba J.